Edirne’de motokuryelerin sayısı her geçen gün arttığı gibi buna eşit olarak trafik kazalarında da artış yaşanıyor. Patron kuryenin jet hızında hareket etmesini, müşteri de 15 dakikada sıcak yemek istiyor.
Siparişi yetiştirmek için kaldırımdan, ters şeritten giden, kırmızı ışıkta geçen, arabaların sağından, solundan ortasından geçen, artık sayamadığımız bir sürü kural ihlaline neden olan motokuryeler, hem kendi can güvenliğini hem de trafikte olan diğer sürücü ve yayaların can güvenliğini tehlikeye atıyorlar.
Bizler yağmurlu havalarda başımızı dışarı çıkarmak için defalarca kez düşünürken, evlerimizde soba veya doğalgaz yandığı halde zaman zaman üşürken, motokuryeler yağmur, çamur, soğuk, sıcak, yaz, kış demeden sürekli yollardalar. Kendilerinin zor koşullarda çalıştıklarını anlıyorum ama anlayamadığım konular var. Kuralların, hem sizin hem de trafikteki diğer vatandaşların güvenliğinin hiç önemi yok mu?
Edirne’de yaşanan yaralanmalı trafik kazalarının büyük bir çoğunluğu motosiklet kazalarından oluşuyor. Bu kazaların büyük bir çoğunluğu da motokuryelerin araçlarla çarpışması neticesinde meydana geliyor. Yaşanan kazalarda, çok sayıda motokurye yaralanıyor. Hatta sakat kalan motokuryelerin olduğunu da biliyoruz.
Konu motosikletten açılmışken Saraçlar ve Çilingiler Caddelerinde sürekli motosikletle seyir halinde olan sürücülerden de kısaca bahsetmek isterim. Değerli ağabeylerim biliyor musunuz; her an motosiklet gelecekmiş endişesiyle aileler çocuklarının elini bırakamaz oldu. Saraçlar Caddesi artık çocukların özgürce koşabildiği, yayaların rahatça yürüyebildiği trafiğe kapalı cadde olmaktan çıktı.
Ayrıca, hem trafiğe kapalı alana motosikletle girip tehlikeye neden olmanız yetmiyormuş gibi, yayaların dibine kadar gelip korna çalmakta neyin nesidir?