Seçimlere sayılı günler kala adaylar teker teker ya Ankara’da ya da il başkanlıklarına, başvuru yapmaya devam ediyor. Adaylar çıkıyor çıkmasına da bu siyaset camiasının içerisinde ilk defa gördüğüm çok yeni yüzler var.
Bu yeni yüzler siyasette ne kadar başarılı olur veya oy alır onu sandık gösterecek.Tabii ki de yüzlerden önce, şahıs değil parti ve partileri öne çıkıyor, bunu da belirtmeden geçmeyelim.
2023 yılı seçimleri şimdiye kadar hiç olmadığı kadar farklı bir seçim. Çok değişik bir süreç yaşıyoruz. Küçük ittifakları saymaz isek, siyaset ikiye bölünmüş durumda.
Ama bu bölünme artık sağ-sol, muhafazakar-liberal, ırkçı bir bölünme değil.
Düzene karşı olanlar ve düzenin devamını savunanlar bölünmesi.
Düşünebiliyor musunuz;?
Bir tarafta CHP diğer tarafta SHP,
Bir tarafta MHP ve BBP diğer tarafta İYİ Parti,
Bir tarafta AK Parti diğer tarafta Gelecek ve Deva Partileri,
Bir tarafta Yeniden Refah Partisi diğer tarafta Saadet Partisi,
Bir tarafta HÜDA-PAR diğer tarafta Yeşil Sol parti ve HDP.
Yazımın başında da belirttiğim üzere çok farklı bir seçim atmosferi. Millet ittifakının adayı CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu Saadet Partisi Genel Merkezinin önünde sayın Temel Karamollaoğlu açıklıyor.
Cumhur ittifakının adayı, her ne kadar Sayın Bahçeli, adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır dedi ise de net değil.
Bunlar güzel şeyler diyeceğim, ne güzel birlik beraberlik diyeceğim ama aslında öyle değil.
Kutuplaşmış bir seçmen kitlesi var.
Hem de öyle böyle bir kutuplaşma değil.
Sazı eline alan “hesap soracağım” ile başlıyor ve “hesap soracağım” ile bitiriyor.
Sosyal medyada algı fırtınası var.
Ülkenin 1 numaralı gündemi deprem ve çadır kentlerde yaşayan ya da yaşamaya çalışan insanlar iken sosyal medya da adeta 2 ye bölünmüş durumda. Yağış sonrası sele kapılıp ölen vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu acı sonrası klavye başına geçen yazıyor da yazıyor ya kardeşim. Bu mudur mertlik ?
Bunu kim yaparsa yapsın mazur görülmemeli ve özellikle kendi camiası tarafından şiddetle kınanmalı.
Öyle mi oluyor peki? Elbette hayır. Başkaları da bunu paylaşıyor hem de yalan olduğunu bile bile.
Hiç yüzleri kızarmadam, hiç utanmadan.
Onların amacı var, algı oluşturmak. Ben onlara kızmıyorum elbette, zira onları hiçbir zaman muhatap almam. Benim kızdığın aptal yerine konulduğu halde hala onu takip edip, ne diyor diye merak edenler.
Ve söylediği başka yalanlara da inananlar.
Geçen hafta söylemiştim tekrar söyleyeyim; Ülkemizin ilk gündemi deprem...Yaşananlar ve havaların ısınması ile çadır ve demir konteynerler sıcaklık 38-40 derecelere çıktığında bu insanlar ne olacak....